Rabia Naz…
Hepimizin adını defalarca kez duyduğu ama akıbetini resmi ağızlardan bir türlü öğrenemediğimiz, on bir yaşında, Giresun’un Eynesil ilçesinde yaşayan bir ailenin çocuğu olan Rabia Naz. 2 yıl önce Eynesil Belediye Başkanının yeğeninin arabasının çarpması sonucu hayatını kaybetmişti.
Ama olay o ki, belki sıradan olabilecek bir trafik kazası üzeri örtülmeye çalışılan bir cinayet haline geldi. Onbir yaşındaki bir çocuğun ölümüne intihar süsü vermek istediler. Katilin arkasında da delilleri karartmaya çalışan AKP Genel Başkan yardımcısı Nurettin Canikli var.
Rabia Naz’ı bundan iki yıl önce kaybettik. İki yıldır bu memlekette hiç bir yoksula, emekçiye gelmediği gibi Rabia Naz’a da adalet gelmedi. Adalet arayanlara sopa göstermekten de geri durmadılar.
Rabia Naz cinayetini aydınlatmak isteyen cesur gazeteci Metin Cihan tehditler nedeniyle yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Kızıma ne oldu diye soran baba Şaban Vatan önce akıl hastası denilerek akıl hastanesine kapatılmak istendi. Mücadelesinden vazgeçmedi, gözaltına alındı, evleri basıldı. Belgeselci Kazım Kızıl ve gazeteci Canan Coşkun Giresun’a gittiklerinde yine gözaltı terörüne maruz kaldılar. Düşünmeden edemiyoruz, neyin üzeri kapatılmaya çalışılıyor?
Bu ülkede emekçilere, yoksula, katledilenlere neden adalet gelmiyor? Çünkü arkasında adaletsizliğin mimarı olan AKP var; çünkü arkasında kadın düşmanlığı, çocuk düşmanlığı, emekçi düşmanlığı var. AKP iktidara geldiğinden bu yana dindar ve kindar nesil yetiştirme hedefiyle başlatılan muhafazakarlaştırma politakasıyla birlikte, kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti, çocuk istismarının ciddi oranda arttığını görüyoruz. AKP iktidara geldiği 2002’den bugüne, ulaşılabilen sayılar dahilinde 875 çocuk öldürüldü. Çocuk istismarı davaları yüzde 700 arttı. 15 bin kadın öldürüldü. 24 bin işçi hayatını kaybetti. Bu cinayetlerin sorumlularından kaç tanesi yargılandı ve cezalandırıldı? Cezaevine girenlerin büyük bir kısmı da şu günlerde koronavirüs sebebiyle tahliye ediliyor. Bugün aramızda hala kadın katilleri, çocuk istismarcıları dolaşıyor. Emekçiye, kadınlara gelmeyen bu adalet katiller, tecavüzcüler için nasıl işletiliyor? AKP yargısı neden katili koruyor? İyi hal indirimleriyle katillerin sırtı sıvazlanıyor, bir kereden bir şey olmaz denilerek tecavüzün, istismarın önü açılıyor.
AKP yargısına güvenmediğimiz , onlardan bir şey beklemediğimiz çok açık. Ancak bizlerin mücadelesi ile yargı da istediğimiz sonuçları mecburen vermek zorunda kalıyor. Şule Çet Davası sürecinde de bunu gördük. En başından beri cinayetin peşinde olan avukatları, kadın örgütleri, toplumsal muhalefet hem mahkeme salonlarını hem de alanları doldurarak cinayetin aklanmasına müsade etmedi.
Bugün de göz göre göre öldürülen ve akıl almaz şekilde on bir yaşındaki çocuğun ölümüne intihar süsü verilmeye çalışılmasına, katillerin elini kolunu sallayarak dolaşmasına karşı mücadele etmek zorundayız.
Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Berkin Elvan, Veysel Atılgan, Rabia Naz ve diğer öldürülen onlarca çocuğumuzu asla unutmayacağız.
No comments