Öğrenci Eylem Komitesi (SAC) Pakistan’da ülke genelinde 35’ten fazla merkezde protesto yürüyüşü çağrısı yaptı. Quetta, Karachi, Hyderabad, Multan, Lahor, İslamabad, Gilgit, Muzaffarabad gibi önemli şehirler başta olmak üzere birçok il ve ilçede, öğrenci sendikalarının yeniden kurulması, IMF destekli yükseköğrenim bütçe kesintilerinin iptal edilmesi, üniversitelerde taciz önleme birimleri kurulması, öğrenci yurtlarında içme suyu gibi temel ihtiyaçların sağlanması, ulaşımın iyileştirilmesi gibi pek çok talep için buluşacaklar.
“Öğrenci Dayanışma Yürüyüşü 2019” daha örgütlenme aşamasında bile iktidarın koridorlarında şok dalgalarına neden oldu. Pakistan Bilim ve Teknoloji Bakanı, Fawad Chaudhary komünizm korkusunu Öğrenci Dayanışma Yürüyüşü’nün viral videolarının birinin altına tweet atarak belirtti. Komünizmin hayaleti hala yönetici elitlerin korkulu rüyası.
Öğrenci Dayanışma Yürüyüşünün resmi olarak duyurulmasından önce bile neredeyse her büyük eğitim kurumunda kendiliğinden ayaklanma ve protestolar oldu. Baluchistan Üniversitesi’nde öğrenciler, kadın öğrencilere yönelik cinsel tacize ve yurtlara güvenlik kameralarının kurulması karşı büyük eylemler yapmıştı. Öğrenciler ayrıca kampüsün militarizasyonunu protesto etmişlerdi. Lahor’daki Punjab Üniversitesi, sıradan öğrencilerin üniversite yönetimi tarafından destelenen sağcı, dinci, faşist öğrenci örgüt Islami Jamiat e Talba(IJT)’ya karşı, bu zamana kadar gerçekleşen en büyük protesto gösterisini gördü. Jamshoro’daki, Sindh ve Mehran Üniversitesi öğrencileri, öğrenci sendikasının yeniden kurulması için üç eylem örgütledi. İslamabad’ın özel üniversitelerinden Bahria Üniversitesi ve COMSAT Üniversitesi’nde, üniversite yönetiminin ceza ihmalleri nedeniyle yaşamını yitirmesinin ardından öfke ile sokaklara taşan öğrenciler, kitlesel eylemler gerçekleştirdi. Sindh’deki Chandka Tıp Üniversitesi’ndeki bir tıp öğrencisinin tecavüz edilip öldürülmesi ülke genelinde öğrencilerde öfke yarattı. Bunlar yalnızca birçok örnek. Pakistan’da öğrenci hareketi patlamanın eşiğinde. SAC’nin doğru bir zamanlamayla oluşturulmuş oluşması, bütün bu farklı eylemleri tek ve güçlü bir sese dönüştürebilmek için atılmış en önemli adımdır.
SAC, 29 Kasım 2019’da gerçekleşecek olan Öğrenci Dayanışma Yürüyüşü’yle büyük bir meydan okuyor. Talepleri de içeren bildirge şu şekilde:
- Öğrenci sendikaları yasağının kaldırılması ve tüm eğitim kurumlarında derhal seçimlerin yapılması
- Öğrencilerin her türlü siyasi faaliyette bulunmasını yasaklayan bir belgeyi imzalamalarını dayatan idari kuralların kaldırılması.
- Kadın öğrencilerin temsili ile kampüste taciz karşıtı komitelerin oluşturulması
- GSYİH’nın en az % 5’inin eğitime ayrılması
- Kampüste (özel güvenlik, güvenlik kamerası vb) güvenlik adı altında gerçekleştirilen baskıcı uygulamaların ve şiddetin son bulması
- Üniversite yönetimlerinin tüm öğrencilere eğitim süreleri boyunca konaklama olanakları sağlaması
- Herkes için parasız eğitim
- Üniversitede yönetimindeki ve özel yurtlardaki öğrencilere uygulanan saat kısıtlamalarının kaldırılması
- Lisansüstü öğrenciler için makul bir istihdam veya işsizlik ödeneği olarak asgari ücret sağlanması
- 13 Nisan günü Maskal Khan Günü (kampüsteki ırkçı ve faşist çetelerin linç ederek öldürdüğü ilerici öğrenci) olmalı, resmi tatil ilan edilerek anısının yaşatılmalıdır.
Yürüyüşün örgütlenmesi için benimsenen taktikler özgün yöntemlerle sürüyor. Lahor’daki aktivist öğrenciler Uluslararası Faiz Festivali’ni[1] kendi propaganda araçları olarak kullandılar. Geçen sene de Dayanışma Yürüyüşü için kullanılan Festival bu sene yüksek katılımla beklentilerin ötesine geçti. Öğrenciler, örgütlenmek için bu festivalde bildiri dağıttılar, toplu çalışma atölyeleri yürüttüler, slogan attılar ve devrimci şiirler okudular. Festivaldeki videolardan biri viral oldu ve sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı. Slogan atan yoldaşımız Arooj Aurangzeb, milyonlarca sosyal medya kullanıcısı tarafından görüldü ve yüzlerce hesap tarafından paylaşıldı. Bunun yanında sağcı ve fırsatçı unsurlar onu deri ceketli “elit” olarak niteleyerek yaftalamaya çalıştı. Kurumsal medya da onu satılabilir bir ürün olarak gördü. Düzinelerce medya kuruluşu ile röportaj yaptı ama hiçbiri gündemden, Öğrenci Dayanışma Yürüyüşü’nden ya da onun siyasetinden bahsetmedi. Tek istedikleri, neden deri ceket giyen bir kızın kamusal bir alanda “Hint” bir şairin şiirini okuduğunu öğrenmekti. Bu medya yükselişi, ayrıca öğrenci sendikaları ve Öğrenci Dayanışma Yürüyüşü’nün önemini arttırmak için bir fırsat yaratmış oldu. Ama Yoldaş Arooj, biz ve bu yürüyüşü düzenleyen her öğrenci biliyor ki her ne kadar medyadaki görünürlük davamız için destekleyici bir şey olsa da gerçek anlamadaki tek dayanak noktamız sahada, üniversitelerde, liselerde ve sokaklarda gerçekleştireceğimiz aktif çalışma ve elbette dünyanın her yerinden gelecek olan işçi sınıfı desteğidir. Güvenebileceğimiz şey bu ve bunu çok iyi yapıyoruz. Günlük halka açık toplantılar, üniversite kampüslerinde düzenli bildiri dağıtımı, çalışma grupları ve yurt ziyaretleri günlük çalışma takvimimizi oluşturuyor. 29 Kasım’ı tarihi bir gün yapabilecek olan işte bu çalışkanlıktır. Benzer şekilde, İslamabad’ daki yoldaşlar ve öğrenci aktivistler, Lok Virsa Mela Müzesini kendi mekanlarına çevirdiler. Faisalabad’daki yoldaşlar, Öğrenci Dayanışması Yürüyüşü’nün mesajını yaymak için Literary festivalini kullanıyor ve eş zamanlı olarak köşe başlarında halka açık toplantılar düzenliyorlar.
Neredeyse, yarım asır sonra Pakistan’daki öğrenci hareketi tekrar canlanıyor. Ülke genelinde yürüyüşün ana sloganı “68’in sesleri tekrar yankılanacak!”. Sadece Pakistan’da değil, her yerdeki gençlik ve özellikle de öğrenciler dünyadaki insanlık dışı kapitalist sisteme meydan okuyor. Şili ve Bolivya’daki ayaklanmalara tanık oluyoruz. Orta Doğu, Lübnan’dan Irak ve İran’a başka bir Arap Baharı ile karşı karşıya. Delhi, Hindistan’daki Jawaharlal Nehru Üniversitesi (JNU) öğrencileri, hakları için BJP’nin Hindutva rejimi ile mücadele ediyor. “Özgürlük” ve “Asia Surkh Hai” [Asya Kızıldır] gibi sloganlar emperyalist sınırlara meydan okuyor. Delhi ve Lahor’da da aynı sloganlar atılıyor. Jalib ve Faiz gibi Pakistanlı solcu şairler Hindistan’da JNU öğrencileri tarafından okunuyor. Bismil’in “Sarfaroshi ki Tamanna” adlı şiiri de Pakistanlı öğrencilerin direnişinin simgesi haline geldi. Kapitalizmin organik krizi dünyanın her yerinde kendini gösteriyor. Yarımada kıtasının gecikmiş ve çürümüş kapitalizminin en zayıf bağı, öğrenci ve işçilerin tek bir gerçek hareketine bile dayanamayacak. Hindistan, Pakistan ve Keşmir’in atmosferi kızıla dönüyor. Gerçek bir devrimci liderlik ile büyük bir hareket – bir Bolşevik Parti – milyarlarca işçi ve emekçinin sefaletine bir son verebilir ve kesinlikle Asya’yı KIZIL yapar!
[1] Uluslararası Faiz Festivali, Pakistanlı solcu şair ve gazeteci Faiz Ahmed Faiz’in anısına her yıl gerçekleştirilen kültür ve sanat festivalidir
No comments